RSS

Hep bahane Hep bahane!!!!!:)))))

Bundan aylar önce ağır bir depresyon ve ağlama atakları geçirirken, normal olmaya ve ilaç kullanmadan başımdan geçen deneysel diye tabir edebileceğim bi takım ilişkiler zincirinin etkilerinden kurtulma çabaları içindeydim. Bu durum beni hem çok yordu, hem de kendimden ve yakınlarımdan çok uzaklaştırdı.Ve bu süreç de normal hayatımı sekteye uğratırken, yaptığım her şeyi anlamsızlaştırdı, bu da blog yazmama da epeyce bi mani oldu.
Fakat bu sürekli iç hesaplaşma ve iç seslerle kavga etmelerim esnasında, mantıklı bi insan olma çabalarım, iyiliğimi kaybetmeme isteğim, sabrımı son noktalara kadar zorlamalarım ve pek tabi ki en yakın arkadaşlarımın ve sevgilim ÖB'nin de katkılarıyla da bu kriz psikolojik hayalarımda bir takım izler bırakarak aşıldı.

Bayram tatili dönüşü ki ona tatil de denmez de hadi neyse canımı sıkmiiim iki dakka adam olimm; eve döndüğümde, kendimi eve daha da yabancılaşmış buldum. Bu duruma son üç aydır evde hiç vakit geçirmemiş olmam ve asgari işlerim dışında evle hiç alakamın kalmaması sebep olmuştu ama döndüğümde evimde tekrar kımıldamak, anılar yaşamak, yapmak, bozmak, dağıtmak için vakit ayırmıştım kendime ama bi türlü olmadı, Evde vakit geçiremediğimden bloga da giremedim, başkasının bilgisayarından da bu tip işleri yapmak bana her zaman sıkıntı verdiğinden hiç bulaşamadım bu yazı işlerine. Hatta maillerimi bile daha şu günlerde okuyup, silincekleri silyorum desem mübağla etmiş olmam.

Sonracııımaaa, tatil dönüşünden bi kaç hafta sonra ÖB'nin şehir dışı seyehatleri sıklaştığından ve uzun süre eve uğramadığından mütevelli ben de sırt çantama doldurduğum bi kaç temiz çamaşırla, ÖB dönene kadar orda burda kalarak, zamanımı heba edip, perişanlık içinde yüzerek geçirdim günlerimi. ÖB'in seyahatleri bitince ben de eve bir çanta kirli çamaşır, cırcır olmuş bi dötle ve iki tane şişmiş ve hatta tonsilit sendromu olarak tanımlanan iltihaplı bademciklerle döndüm. Bi kaç gün bu hastalık yüzünden evde, işte, kursta, yolda, otobüste kıvranırken, artık bi doktora gitmeye karar verdim ki iyiki gitmişim, az daha beni yataklı kata alıcaklardı ki koluma açılna bi damar yoluyla kurtardım ve son üç gündür de damar yolumu açan o kelebekle normal yaşantıma devam ederken , her gün bir posta da acilde o damar yolundan yediğim cl'lerce antibiyotik ve ağrı kesicilerle o şu an kendimi daha iyi hissetmenin ve artık kendi evine bi yabancı olmaktan kurtulmuş biri olmanın iç huzuruyla klavyemin başına geçmiş bulunuyorum.
Ve umuyorum ki güncellenen bi blog havasına kısa zamanda girecek bu zavallıcık da :)))