RSS

Hayatı bir hıyar gibi yaşamak!!!!!!!!

Yazı yazmak için ne bekliyorum diye sordum kendime biraz önce. Sonra içimden yine kendi kendime sorduğum soruyu cevaplamama fırsat vermeden 'onu bekle bunu bekle, yok şu hallolsun, yok bu hallolsun, yok şu şeyi de bi rayına oturtiim, aman şu da bi alışsın.... gibi işleri hayatımın tam odak noktasına koymaya devam edersem nah bi şey yazarım, öyle salak gibi , öyle mal mal maillerime bakar, feyzbuka bi göz atar, bi iki blog okuyup, canııım Mac'e, bi PC muamelesi yaparım. Hayır zaten bi şey yazmayı bırak, bi iki blog dışında blog okumayı da bıraktım, fotograf da çekmiyorum. BU aralar işleri de salladım. Gidiyorum işe mal gibi, kimse yoksa ışıkları söndürüp, dükkanı içerden kapatıp uyuyorum, telefonlar çalana kadar. Sonra muşmula bi suratla kalkıp, ışıkları açıp, o leş kokulu han tuvaletini kullanıyor olmanın huzursuzluğunda muşmula suratımı yıkayıp, pasaklı çaycının, çay kazanında, çay suyuyla birlikte kaynama ihtimali olan bi sürü bok püsürü hiçe sayarak çay alıp, dükkanda uyanmaya çalışıyorum. Sonra da mal gibi eve geri dönüyorum. Sonra da zaten evde beynimin otomatiğe bağladığı işler güçler yüzünden, evde kendim için hiç bi şeye vaktim kalmıyor. Sonra da ben niye yazamıyorum, ben niye fotoğraf çekemiyorum, niye işime asılamıyorum, niye annemi görmeye gidemiyorum, niye dil sınavını geçtiğim halde o çok istediğim yüksek lisans mülakatına giremiyorum diye düşünüyorum. Lüzumü yok düşünmemim, kendi hayatını hiçe sayan ve önemsemeyen bir hıyarım da ondan...' diye sıraladım lafları zihnimde kendi kendime.
İyi mi yaptım acaba??!!! Bilmiyorum ki, kendi kendimin üstüne çok gittim, yine olan bana oldu galiba...!!!

0 comments: