RSS

Keşke "Dedem ve hafta Sonu!!!" diye bi başlık atabilseydim!

Geçen hafta uzun zamandır yaşamadığım psikoljik nefes alma zorluğu sendromu sebebiyle beynimin komutlarına uyarak istemdışı bol bol esneme durumundaydım. Tabi beni bu halde daha önce hiç görmemiş Atolye arkadaşlarım şaşırdılar. Bi tanesi durumu anladı, diğeri "nazar var sende nazar hem de erkek nazarı" dedi. İçlerinde en yakın olduğum MK de " ya hasta mısın, yoksa bronşit falan mı var, ya bi doktora git, kalpte bişi olmasın..." gibi teorilerle durumumdan endişe edip durdu. Neyse Şu aralar bu nefes alamama durumum azaldı. Aslında ben sebebini biliyordum da kimseye söyleyesim gelmedi. Bu durumun bu sefer başlangıcı şöyle oldu; evdeki pc'yi atölyeye taşımadan önce içindeki dosyaları Mac'e yükleyip, Pc'den kaldırma girişiminde bulunduğum zaman, benim Hüseyin Çavuş'in ölüm yıldönümüydü. Aktardırlarımı da tek tek kontrol ediyordum. Bu arada da kaç gündür, artık dedem için üzülmemeye onu mutlu ve komik anılarla anmaya karar vermiştim ve kendimi ağlamamak için tutuyordum. Galiba bu sırada nefes problemim de baş göstermeye başlamıştı. N'apim yani, benim için çok değerli olan birisini çok özlüyorum diye ağlayıp, yanımdakileri ve ÖB'yi de üzüntüye mi boğsaydım. İşte tam bu sırada ve bu psikoljideyken pc'den aktardıklarımı kontrol ediyorken, kocaman bi" ded0" dosyasına geldi sıra ve ben de normal olarak açıp yüklenmiş mi diye açtım ve bütün fotolara, bütün videolara tek tek baktım. Ama o noktada artık özlemim en üst noktaya ulaşmıştı, ağlamazsam patlardım. Hazır ÖB de salondaki mor kanepede horlamaları eşliğinde uyurken, saldım kendimi. Özellikle videolar çok komiklerdi ama ben ilk defa onları hem gülerek hem ağlayarak izliyordum. Sonra nefesim iyice yetmez oldu. Durdum, dosyayı kapattım, bilgisayarları kapattım. Öylece biraz durup, dinlendim. İçimden kendimi sakinleştirecek mantıklı cümleler kurdum. Zaten çok yorulmuştum. Biraz yatağa uzandım, biraz uyuklamışım. Sonra ışıkları kapatıp ÖB'yi yatağa getirdim ve uyuduk.
Sabah kendimi daha iyi hissederim diye düşünmüştüm ama öyle olmadı. Normal davranışlar içinde bulunarak, kalkıp atölyeye gittim. Normal hayatıma devam ettim, kimseye bi şey çaktırmadım, nefes problemlerim bi kaç gün aynı şiddette devam etti. Fakat şu sıralarda da seyrini azalttı, ve yine şu sıralar dedemden bahsederken gözlerim doluyor ve ben çaktırmadan gözlerimi kocaman açarak yaşların gözümün içinde kalmasını sağlıyorum ve kimsenin bana bakmadığı bi anı kollayarak elimin tersiyle siliyorum .
Bazen ölü ya da diri, birini özlediğimi fark edince uzun süre o özlem bende tramvatik bi duruma dönüşüyor. Bu sıralarda da bizim Hüseyin Çavuş'u çok özledim. Gerçi hep özlüyorum ama bazen çok farkında oluyorum. Artık bi süre böyle giderim sonra da normale dönerim.

0 comments: