RSS

Yolculuktan önce, bi iki satır bi şey....

Bu sıralar iki elimle bi şeyimi doğrultamıyorum. Kafam çok yoğun, sürekli planlar projeler içindeyim. Tabii ki yine blogu boşladım, yazmayı bıraktım. aslında anlatacak bi sürü komik ve trajik olaylar dizisi birikti ama benim için güncelliğini yitirdiği için yazmak angarya geliyor.

Yarın anneme gidiyorum, aslında kardeşime doğum günü hediyesi olarak gidiyorum hahahah:))!!! Tabi yanımda makinamı ve ışıkları da götürüyorum, bu sıralar işle yatıp işle kalktığım için bi dakka boş dursam suçluluk duygusuyla kendime eziyet çektiriyorum. Neyse artık bunca zamandır boş boş dolandığım günlere saymalı bu hallerimi.

Atölyeden de bir fire verdik. Sevdiğimiz saydığımız arkadaşımız MK kafa karışıklığı ve hayat memat meselelerini sebebiyle bizden ayrıldı. Bi kaç zamandır da aslında kafam bu durumu sindirmekle meşgul. Tabii bi düzen kurulunca o düzeni oluşturan bir halka bile ayrılsa insan sendeliyor. Ama insanoğlu her şeye alışıyor. Benim ve bizim G.Dinçer hanımefedinin bünyesi de buna yavaştan bağışıklık kazanmaya başladı.

Bu arada yarın ilk defa kendi başıma uçağa binicem. Aslında uçmaktan diil de , hani nerde nasıl davranırım, ay aman emniyet kemerimi takamam falan, oturacağım yeri bulamam, bagajımı kabine yerleştiremem gibi abuk sabuk düşünceler sebebiyle huzursuzum. Neyse G. Dinçer hanımefendi bana " bi iki kere binince kaşarlanırsın, endişe etme" dedi, doğru dedi aslında, sanki dilini bilmediğim yabancı bi havayoluyla başka diyarlara gidiyorum, en nihayetinde şurdan şuraya gidiyorum, dimi yani!!!

E o zaman bana iyi yolculuklar, artık yavaştan bloga geri dönme kararı almanın iç rahatlığıyla gidiyorum....

0 comments: