RSS

Dönüşüm muhteşem oldu!!!!

Yine blogu boşladım, halbuki seyahate çıkmadan önce, karar almıştım, yazmaya tekrar başlayacağım diye ama beceremedim, bi de kendimi zorlamak istemiyorum, bi şeye zorlayınca kendimi sevimsiz işler çıkıyor ortaya.
Uçak yolculuğum çok güzel geçti. Uçak havalanırken aldığım zevki sadece iyi bir orgazmda alabilirim diyecek kadar abartabilirim. Ve o anda, uçak havalanırken yüzüme yayılmış gülümseme , yanımdaki yolcuyu tedirgin edecek kadar sinir bozucuydu.
Güzel zamanlar geçirip döndüm.Ve hayatımda İzmir havalanında yaşamadığım bir durum yaşamanın şokuyla döndüm İstanbul'a; daha kapıda kuyruk vardı, yarım saat kadar elimdeki dokuz kiloluk ışıklarla ve tripodla, sıranın ilerlemesini bekledim, sonra check-in için ayrı bir kuyruk ve sonunda bir saatlik uzun bir bekleme saçmalığından sonra, iki saat önce geldiğim alanda, kalkışa on beş dakka kala uçağa bindim. Bu insanın başına gelse gelse İstanbul'da gelebilirdi ama söz konusu ben olduğum için bu da mümküm oldu.
İstanbul'a iner inmez gözüm sevgilimi aradı, gelemeyeceğini bile bile, sonra yine bir hayal kırıklığı yaşadım bile bile. Ardından gözlerim ÖB'yi aramaktan vazgeçti, bi taksiye atlayıp, atolyeme gittim, ışıkları bıraktım, biraz vakit geçirdim, hatta o gece atolyemde yatmak istedim ama neden sonra bu fikirden vazgeçtim. Yukarı tramvaya doğru çıktım. O sırada durağa gelen tramvayda, vagoların, gideceği yeri yazan kısımlarında, hoş geldiniz yazıyordu. Bunu görmek komik geldi bana, kendi kendime güldüm ve sesli bi şekilde hoş bulduk İstanbul dedim. Eve vardığımda bayağı geç olmuştu. Sevgilim beni özlemişti, ama yorgunluktan kapıda karşılanmadım ben de bozuk attım kendisine, ama zavallım beni beklerken uyuyakalmıştı ve ben de gerçekten eve çok geç gitmiştim. Ama yine de bozuk attım çünkü ona naz yapmak en sevdiğim şeydir.
İşte şimdi yine evle atolye arası gidip geliyorum, ha bire fotoğraf çekiyorum, sıkılıyorum, ağlıyorum, ama sonra yine devam ediyorum işime, para kazanmam lazım, hiç para kazanamayan zavallı bi insan olarak ölmek istemiyorum. Ölüm demişken, bu arada çocukluktan beri hep ölmek cazip gelmiştir bana ve hep ben uçarak ölmek istiyorum demişimdir, nasıl bir çocuksam artık!!:)) Ama bu yaşa geldim hala duygularım değişmedi hatta bu uçak seyahati tecrübesinden sonra bu duygu içime, aklıma, fikrime iyice yer etti.
Neyse işte şimdi MK'ye gitmem gerekiyor, zira kendisi beni bekliyor, o yüzden tükkanı kapatıp, çıkmam lazım.
Hadi bakalım....

0 comments: