RSS

Sobe!!!

Şöyle bir blogları dolaşırken, bh'nin beni sobelediğini okudum. Allaalla dedim. Ne ola ki bu. İtiraf ediyorum, hemen google da "blogda sobelenmek" olarak aradım durdum. Herkes ayrı telden sobeleniyormuş onu anladım. Anladım anlamasına da neyi anladım onu bilemedim. Neyse, dedim ki ben bunun ilk kaynağına döneyim bh'den başlayayım tekrar okuyayim, linklerine tıklayayim derken anladım galiba. Tabi utanıyorum kimseye de soramıyorum. Neyse, şimdi pc' mi tekrar salonun baş köşesine koymuşken ve kitaplığa tam beş adım uzaktayken hemen kalkıp bir kitap seçeyim dedim ve 187.ci sayfayı açayım; ben de başka birilerini oyuna dahil edeyim dedim. Buyrun burdan...;
Georges Perec, Yaşamı Kullanma Klavuzu,YKY yayınları, 3. baskı, Şubat 2005, Sayfa 187:"...hamur işleri, kesilmiş makarnalar, şehriye, kurabiyeler, spagetti, kızarmış patatesler, püre için patates gevrekleri, hazır çorba paketleri, meyve konserveleri:kayısı, kompostuluk armutlar, kirazlar, şeftaliler, erikler, incir paketleri, küçük hurma kasaları, kurutulmuş muzlar, kuru erikler; et ve sebze konserveleri: salamura sığır eti, jambonlar, güveçler, domuz kavurmaları, yağlı karaciger, karaciğer ezmesi, balık ezmesi, sumak, lahana turşusu, etli kuru fasulye, mercimekli sosis, ravioli, kuzu yahnisi, ratatouille niçoise, kuskus, bask pilici, paella, eski usul dana yahnisi."Ulan gece gece Perec dedik aldık elimize kitabı, iştah tavana vurdu gene, O şu an salyalarıma hakim olmak için çok çaba sarfediyorum. Allahtan hastayım, gribim, halim yok dağınık mutfağa girip de bi şeyler hazırlamaya. Ama pakette abur cubur olsaydı hiç affetmezdim . Neyse ben de çinko beyazı'nı, gaygan zemin'i, eternal sunshine'ı, ne bilim işte bir de doli incapax'ı (bu bloga ilk kez su an girdim ama olsun, tuttum galiba, öyle hissettim ..) sobeleyiveriim bariii!!!:)))

4 comments:

doli incapax dedi ki...

merhabalar efen'im, ne şimdi bu 187? çok asal kılıklı bi sayı. gerçi kontrol ettim asal değilmiş. ama kaderin sillesi işte insan bi kez asal diye damgalanmayagörsün.

(eskilerden bi yazıya not, erhan bey'i okuyan çoook insan var) :)

mahallenin delisi dedi ki...

efenim bu mim dalgası sizden geçmiş gitmiş ama bugün bir başka blog yazarının daha aynı kitabın 187. sayfasına eriştiğini görünce çok şaşırdım bu tesadüfe. burnumu sokmadan da duramadım =)

persona dedi ki...

merhaba
mahallenin delisi aracılığıyla anı 187. sayfaya denk geldiğimizi öğrendim.
ben bana düşen cümlenin bu olmasının epey dalgasını da geçtim yazımda.
n'apsak? aynı anda bişeylere daha mı el atsak? :)

arzın merkezine yolculuk dedi ki...

Bu arada yine aynı andan bişey yaptık. Ben pc yi henüz açmışken yorumu gördüm ve cevap yazdım sonra onu yayımlarken sizin msj geldi ve ben login yapmadan sayfayı kapadım sonra da sizin msj a bi cevap yazıp aynısını yaptım ve pek tabi aynı anda msj yazdık ama ben aceleden şey edemedim. Walla ben de şaşkınlık içindeyim. En olmadık şeyler benim başıma gelir de kimse inanmaz ...ssşak geçerler benle. Bu george perec kitabımın daha once çalıştığım işyerinde almıştım o zaman okumaya başladım ve hatta iştekilere bahsettim de herkes kitabın adını duyunca dalga geçmişti. diğer deli işlerini anlatınca perec'in yine "ee yani" diip bön bön bana bakmışlardı. Yine perek ve dedim ki sayfayı açınca ulan şimdi perec'i tanımayan biri "salağın biri de pastacılık ya da yemek kitabını açmış da yazmış" die dalga gececekler diye düşünmedim diil. Ve hatta bunun ancak benim başıma gelebilecini de yanımdakilere söyledim de güldüler bana.
Walla varım ben . Yapalım bi şey başlamışken tabi bu arada mahallenin delisi de teşekürler . hadi o zaman