RSS

başlıksız olsun bu da ulan!!!

Şarhoşluğun muhteşem hafifliğindeyim şu an.
On dördüncü kattan şehir taklidi yapan bir yerin,
yanar döner ışıklarını gören bi yerde,
pc'min başındayım.
Sevgilim mutsuz ve üzgün, bense ondan kmlerce uzaktayım.
İlk defa onun yanında değilim, şartlar gereği.
Ama annem var yanımda, beni teselli ediyor.
Bi saat önce bi şarap açtık, kederimiz dağılsın diye.
Annem bir kadeh içti sonra annesine ağladı; ben anneanneme,
sonra sevgilime, dedeme, fatma girik'e.
Sonra toparlandık, annem duşa girdi ve ardından yattı. Malum yarın İzmir yolcusu.
Ben şarabın geri kalanın içmeye devam ediyorum.
Yüzümde tuhaf bir tebessüm var, garip!!!
Hallederiz beah diyorum içimden,
hallederiz, neleri çözmedim ki ulan 1,50 lik boyumla,
diyorum kendime.
İçiyorum hala,
yalnızım,
koca şehirde yalnızım;
oyalanıyorum şaparla,
annem yarın gidiyor,
yarın ilk defa yalnız kalıcam,
yeni yaşamdaki, yeni evde,
kafamdaki yeni dertlerle.
Biiyorum kendimi;
yarın neler yapacağımı;
önce zulaladığımız şaraplardan açıcam bi tane daha
ve anıra anıra annemin gidişine ağlıııcam,
sonra bir haftadır dedemi aramayışıma;
çünkü şu an olumsuz bi haber duyarsam (ki niye illa kötü haber duyasacaksam işte!!) ne kadar sarsılacığımı hesaplayıp,
bi korkak gibi bunu erteleyişime,
ama bi yandan da içim içimi yiyişime...
Yarın sık sık annemi arııcam, "nerdesiniz, ne kadar kaldı...
bi de sık sık ÖB'yi ,
FG nasıl, sen nasılsın, Bişi yedin mi, şunu yaptın mı, ilaç içtin mi, ölçtün mü, kapattın mı,
sinirli misin, moraller nasıl, durum nasıl,
bilet aldın mı, gözün arkada diil dimi,
rahat mısın gibi bir ton sıkıcı ve kontrol etme sorularını saydırıcam,
sonra kendime kızıcam,
ve yine şarap içicem,
muhtemelen erken bi vakitte sızıp kalıcam,
işlerim birikicek,
telefonlara cevap veremicem,
bütün günümü ziyan edip,
sonra da pişman olucam.
Ama insan mutsuzken hiç boku iki eliyle bile düzeltemiyorsa,
burda benim suçum ne diyeceğim kendime,
sonra,
sonra sonrası yok, zaten şu an daldan dala atlayan ruh halimi, yazıya dökmenin utancındayım. Nerden nereye geldim.
Her an başka bi şeyle meşgul olan zihnimi,
ben bile takip edemiyorum.
Bunun şarapla da alakası yok,
karakterim böyle,
beynimde sürekli daldan dala atlayan bi maymun yaşıyor,
Ben de mecburen onunla,
neyse.
yarın benim için zor olacak,
şimdiden yarına üzülmemeliyim.
En iyisi ÖB'nin kiraldığı will smith filmini takıp,
şarabın geri kalanını da bitirmeliyim
günah olmasın,
Yarın ola hayrola.....

2 comments:

mahallenin delisi dedi ki...

bu şehir ne şaraplar açtırdı, ne kadehler kırdırdı bunca senedir.

yeni gün, yeni başlangıç elbet... sen iyisi mi şişe bitene kadar tanju baba'ya kulak ver: koy koy koy koy koy!

arzın merkezine yolculuk dedi ki...

Efet koy koy koy,
Tanju baba anlamış hayatı;
Bazen içmeden bu hayata katlanmak,
cehennemdeymişsin de orda (işte ruhlar alemi ya bir nevi de!!!) en sevmediğin kişilere, olaylara, şeylere mağruz kalıp , ordan bir türlü kurtulamıyormuşsun (tıpkı sürekli başa dönen ve bir türlü uyanmana izin vermeyen bir kabus gibi, oyyy tıhandım haaa!!!)gibi bi şey!!!
Akşamdan kalmayım, saçma, komik cümleler kuruyorum, bugün içmeye devam edemicem sanırım.