RSS

Kararsızlık!!!

bugün evde kahvaltı yaptığım halde, Çapa'da inip, sevdiğim simitçide büyük çay içip, ay çöreği yedim. Ben aslında simit cafelere çok sinir oluyorum ama buraya bi hayranlığım var. Belki de üst katını fazla gürültücü insanların kullamaması, müzik sesinin rahatsız edici düzeyde olmaması ve çalışan personelin, simit cafede çalışanlardan beklenmeyecek kibarlıkta olmaları olabilir.
Aslında otobüse binerken SH'ye gitmeye karar vermiştim ama otobüste panikle uyanınca, yine durağı kaçırdım sanıp hemen kendimi en yakın durakta inmeye çalışırken buldum. Tabi bu reflex bi hareketti ve inince de Taksim'e kadar gideceğim aklıma geldi ama iş işten geçmişti ben de uykum açılsın diye ve bütün haftasonu aklımı meşgul eden bi konuyu düşünmek üzre simitçiye attım kendimi zira zaten bu konuyu sonladırıp zihnimi özgür bırakmam lazımdı. Bu konu hakkındaki kararım doğrultusunda kazançlarımı ve zararlarımı tartmam lazımdı. Zaten sırf bu konuyu düşünmekten beyin amcıklaması olup, iki hafta önce kararlaştırılmış bi arkadaş toplantısının tarihini aklımda başka bir güne yerleştirmem yüzünden şunlar oldu; ben harıl harıl evde bu buluşma için beraberce yiyeceğimiz yemeklere son rötüşlerini verirken,telefonum çaldı ve ellerim yağ içinde çağrıyı cevaplamak için telefonu açtığımda karşıdaki ses "eee DŞ nerdesin, gelmiyor musun?" diyordu ve ben hala saf saf "nereye yaa" diye sorunca yine karşıdaki ses " aa inanmıyorum yaaa, sen bugün olduğunu bilmiyor musun" dedi; ben ayıp "anaaa , yarın diil miydi ya, ben de hala börek çörek yapıyorum yarına" deyince , karşıdaki ses de en az benim kadar hayal kırıklığı içinde " walla DŞ senden başka da kimse yanlış anlamamış, herkes burda, tam kadro, artık yaptıklarını oturur kendin yersin" dedi; tabi ben bi de herkesin tam kadro geldiğini de duyunca bi üzüldüm bi üzüldüm; sonra telefonu kapatıp, bi yandan ağlayıp, bi yandan hali hazırda pişmiş olanları ağzıma tepmeye başladım, sonra ÖB geldi mutfağa beni bu halde görünce bir şok da o geçirdi. Bu durumumun sebebini anlatınca o da "sen böyle şeylere çok dikkat ederdin güzelim, nasıl oldu bi iş deyince" ben daha da üzüldüm. Nasıl olacak, kafamda başka bir tilki dönerken ve ben o tilkiyle ilgili komplo teorileri üretirken oldu olanlar.
Neyse simitçide otururken kararımı verdim. Sonra annemi aradım, böyle böyle dedim, o da "tamam olur, sen bilirsin" deyince ben iyice rahatladım.Aslında bi karar vermek beni rahatlattı.
Olan bizim buluşmaya oldu, üzüntü ve kararsızlık sıkıntısı yüzünden ağzımda aftlar çıktı. Fakat bu işten tek karlı çıkan kişi de benim obur sevgilim ÖB oldu. Bi yandan benim halime gülüp bi yandan da " ooo artık üç gün evde parti yaparız biz bu yiyeceklerle" derken bi yandan da yaptığım lezzetli şeyler için "şöyle yeriz, yanına yumurta kırarız, çay yaparız, kahvaltıda da süper olur " diye planlar yapıyordu.

1 comments:

gulaye dedi ki...

Dostum, üzülme! Bir sonraki bulumaya gidersin!