RSS

Dönücektim ve Döndüm!!!

Çırpındıkça battığım bi bataklıktaydım sanki, ben çabaladıkça, çözüm bulmaya, iletişim kurmaya çalıştıkça daha da batıyordum. Sanki bir kabustaydım ve yürüsem de aslında yol katademiyordum, olduğum yerde koşuyordum. Kaç yıldır bi şeylerin arkasına sığınarak canımı acıtıyorlardı. En sonunda ben de tepki vermeye başladım. Ben de can acıtmaya hatta her geçen gün daha da şiddetli acıtmaya başladım. Bir yerden kopsun herkes irinini boşaltsın istedim. Ama o da olmuyordu. ben acıttıkça öteki daha acıtıyor sonra yine ben yine öteki derken kendimi bir döngünün elemanı olarak buldum. Oysa ki neleri çözmüş, neleri yoluna koymamıştım ki; boyumdan büyük meseleleri halletmemiştim ki ama bunu çözemedim. Sonunda bir fırtına kopardım hem de doğum günümde, artık hallettiğim problemlerin ısıtılıp ısıtılıp önüme konmasına izin vermemeye karar verdim ve sonunda bir fırtına kopardım hem de doğum günümde. Kökten çözümlerle çalkanan beynim daha da hızlı çalışmaya başladı ama neden sonra ÖB beni durdurdu ve bana " Bu sefer ben halledicem; her şeyi yoluna bizzat ben koyucam" dedi, söz verdi hem de doğum günümde. Ve bu söz hep aklımda kalacaktı ve dokuz haziran iki bin sekiz, bu hep aklımda kalacaktı; yaşadıklarım, o gün hissettiklerim, inadına beni neşelendirmek için km'lerce uzaktaki dostlarımın nette yaptıkları şovlar, yakınımdaki dostlarımın sıcaklağı, iyi şeyler kötü şeyler...

Bu sözün ardından ben kafamda radikal kararlarım evime gittim, anneme. Ve orda olduğum sürece ÖB'yi hiç aramadım. Sürekli düşündüm; şöyle yaparım, böyle olur, şunu şuraya koyarım, olmadı, alır böyle koyarım derken sonunda kafamdaki her şeyi netleştirdim. Her şeyin dışına çıkıp uzaktan izledim ve aslında ne kadar doğru kararlar verdiğimi anladım. Rahatladım. Artık ne ne durumda ne yapabileceğime duygularımı karıştırmadan karar vermiştim ve artık can sıkıcı tekrarlar yaşamayacaktım, yoluma kaldığım yerden devam edecektim.

Keşke annemin de bütün bu yaşadıklarından haberi olsaydı. Eminim o daha önce daha sağlıklı kararlar vermemi sağlar, bunca eziyeti çekmeme engel olurdu. Ama artık bir yetişkindim ve onu kendimi bulaştırdığım meselelerle üzmek istemedim keza kardeşimi de!!

Sonunda ÖB'yle aramızdaki sessizliği yine ÖB bozdu. Beni ilk arayan o oldu. Telefonda saatlerce konuştuk, öyle uzun konuştuk ki annem ve kardeşim bi sorun olduğunu anlamasın diye evden uzaklaşırken kendimi sitenin yanındaki karanlık ve ıssız tarlanın ortasında buldum, sonra biraz sakinleştik ikimiz de, sonra konuşmaya devem ederken ben tarladan çıkmaya ve ışığa doğru yaklaşmaya başladım. Artık sol kulağım kıpkırmızı olmuştu ve daha fazla konuşmak istemedim ve konuşmayı bitirdik.

Sonraki günlerde de hiç aramadım ÖB'yi. Oysa özlemiştim çok ama yorulmuştum da, kolum kalkmadı onu aramaya.

Evimdeydim, sanki burdan hiç ayrılmamışım gibiydim. Her şey bıraktığım gibiydi, odam, yatağım, kitaplığım... Uzun süredir ilk defa, yıllar önce öğrenciyken şımarıklık yapıp aldığım 200cmx200cm'lik koca yatağımda, o tanıdık anne kokusunun sindiği nevresimlerimde, deliksiz gece uykuları uyumaya başladım. Uzun süredir ilk defa uykumu almış olarak sabahın 6'sında dinç bi şekilde uyandım, Uzun süredir ilk defa domates, biber, keçi peyniri , anne yapımı reçel, zeytinle ve anneyle kahvaltı ettim. Uzun süredir ilk defa okuduğum kitabıma odaklanabildim, uzun süredir ilk defa bisikletle alışverişe gidip durdum, uzun süredir ilk defa huzurlu , mutlu ve sakindim.

Sonra yine ÖB aradı. Biraz bozuktu bana haklı olarak çünkü hiç aramadım onu; O aradığında da tek ilgilendiğim, sorduğum Fatma Girik'ti. Bana "gelicek misin" diye sordu. Ben de "evet gelicem" dedim. Çocuk diildim ya, dönücektim elbet, orda iki tane evim, bir Fatma Girik'im bir dedem ve bir sevgilim vardı. Dönücektim elbet, orda kurduğum hayatımı yarım bırakcak değildim elbet!!! Dönücektim elbet ordaki hayatımın kahramanlarına benimle gelip gelmeyeceklerini sormadan gidip de dönmemezlik yapamazdım. Hayattan o kadar da korkmuş Kezban pozlarına giremezdim, dönücektim elbet!!!!

0 comments: