RSS

Bir Simit Sarayının tombul ve kısa bir prensesiyim ben!!!!

Bugün açlığa dayanamayıp, her zamanki , kibar, nazik, ilgili insanların çalıştığı simitçiye girdim. Aslında uzun süredir gelmiyordum buraya. En son geldiğimde, yaklaşık bir ay önceydi, simitçi tezgahının ardındaki kız, kasadaki çocuk ve çaycı çocuk aynı anda gülümseyip, hoş geldiniz demişlerdi bana, hele kasada duran çocuğun tebessümü ve gözlerindeki ışıltı ve bana bakışları, ben siparişimi verip, tahıllı simit, peynir ve nutelledan oluşan kahvaltı tepsisinin, ve çay markasının ödemesini yapıp, çayımı alıncaya kadar hiç eksik olmamıştı.

Bugün ise simitçi anormal kalabalıktı. Her zamanki gibi kasadaki çocuk beni görüp uzaktan da olsa "hoş geldiniz"i çaktı hemen o sırada siparişleri alıp, tepsileri, yiyeceklerle dolduran tezgahtar kız da arı gibi çalışıyordu, ben de normal olarak sıramı bekliyordum ki, kasadaki çocuk, yerini bırakıp bana doğru koşarak ve yine ışıldayarak geldi, belli ki benim beklememe gönlü razı olmamıştı ve ben daha siparişimi vermeden "tahıllı dimi ", dedi ben de evet deyip gülümsedim. Böylece önümdeki bir düzine insanı aşıp kasaya ulaştım, en son çayımı alıp üst kata çıkmadan kasadaki kahramanıma bir gülücük atıp tekrar teşekkür ettim.
Aslında dünden beri kendimi çok mutsuz, değersiz, başarısız hissiyordum, beni almaya gelen sevgilimi de üzüp, atolyede ağlaya ağlaya saat 22.00'a kadar vakit geçirmiştim, Eve de geç gitmiştim hatta yolda evde rakı içip, kendime acıma planları yapmıştım, gerçi eve varınca beni beklediği gözlerindeki endişeden belli olan sevgilim ÖB benim bu halimi çok komik ve sevimli bulup bu işi makaraya alıp, beni de teselli edince biraz kendime gelmiş ve rakıdan vazgeçmiştim, bi iki kendime acıma gözyaşları eşliğinde atlatmıştım bu kötü duyguları ama sabah yine kendime karşı buruk bi duyguyla uyanmış, evdeki görevlerimi yerine getirip, kahvaltı yapmaya fırsat bulamadan yola koyulmuştum. Sonra sıradan hatta kıro bir simit sarayında amacım sadece kahvaltımı yapıp kendimi iyi hissetmekti fakat düşündüğümden fazlası oldui bir kahvaltıya tav olmuşken bir de kendimi ayrıcalıklı hissettim. Tabi bu arada uzun süredir ben bu simitçideki nazik ve ilgili davranışları, simitçide çalışanların kibarlığına veriyordum ama bu son bi kaç gidişimde orda çalışan birinin hayellerini süsleyen tombul ve kısa bir prensen olduğumu fark etmiş lakin kendime yakıştıramamıştım ki bugün ki olayla bunu tescillemiş oldum.

Bi yandan böyle bişi yaşamak, beni genç kızlık yıllarıma götürdü, bi yandan gereksiz bi şey diye düşündüm, bir yandan simitçideki platonik duygular yaşayana üzüldüm, bir yandan ben niye hep böyle komik ve bizarre işlerin baş kahramını oluyorum diye düşündüm.......

0 comments: