RSS

ÖB'ye Doğum Günü Hediyesi

Bugün atölyede şöyle bi güzellikle karşılaştım.
Masama bırakılmış bi  kitap; Michel Foucault, hapisanenin doğuşu.
Hemen atölye arkadaşım G. hanımefendiyi aradım, nedir bu benim masama bırakılan kitap dedim:
O da :" O kitap ÖB'ye benden doğum günü hediyesi( ki bana da doğum günüm gelene kadar üç tane hediye almışlığı vardır kendisinin huyudur), üstelik de  onun en sevdiği hocasının( MEHMET ALİ KILIÇBAY) çevirisi, içine de o üzücü olayı yaşadığınız günün anısına bir de şiir ekledim, oku bak sen de " dedi. Ben de huysuz bi şekilde: " yahu daha adamın doğum gününe iki ay var, üstelik ben şiir de sevmem, kafam basmıyor diyorum sana, bana niye oku diyosun" dememe kalmadı her zamanki huyu gereği, telefonu çoktan kapatmıştı.
Neyse aldım kitabı elime, dur lan bi bakim ne şiiriymiş bu dedim. Okudum, sonra ikinci defa yavaş yavaş okudum ( IQ'um gereği), sonra beni aldı mı bi ağlama, duramıyorum, o esnada çaycı girdi içeri, ama girdiğine pişman oldu adamcağız, n'apcanı şaşırdı, sonra aceleyle çıktı, sonra yine girdi içeri telaş içinde , ben hala zırlıyorum, bi kessem sesimi, adam cesaretini toplayıp n'oldu diye soracak, soramıyor, ben biraz kendime gelip, O. Abi çay var mı deyince adam şaşkın şaşkın; "büyük mü olsun" diye sordu, sonra çıktı.

Şimdi hiç huyum değildir ama, bu G. hanımefedinin bizim o acı günümüzün anısına ki, bizi yalnız bırakmayıp, kendi büyük büyük sorunlarını bi kenara bırakıp,bizimle kederimizi paylaşıp, acımıza o anda bile ortak olmuş şahane dostumuzun bizimle özellikle sevgilim ÖB ile paylaştığı bu şiiri kayıtlara geçirmem gerektiğini düşünüyorum:


0 comments: