RSS

Deniz ve rüzgar...!!!

Tam içim sıkılmaya başlamıştı ki, annem büyük bir süpriz yaparak yanımıza geldi zira annemi yaz tatilinden bu yana görmemiştim. Nedense O gelince sanki her şeyi yapabilirmişim gibi geliyor. Mesela dün gece hiç doğru dürüst uyuyamama rağmen,iki saatlik uykuyla günü zımba gibi geçirdim. Sabah kahvaltımı bile yaptım. Ve oburluğa son verdim, ekmeği de kestim. Akşamları annemle birlikte götürdüğümüz bir kadeh şaraptan başka hiç bi kaçamak yapmıyorum. Galiba bu 68 kiloluk bedenim için annemin gelip, çocuğum bu ne, hemen zayıfla yavrum, hiç yakışmamış " demesi yetti. Geldiği gün ÖB ile araba çalışmaya başladık ve annem "öğren çocuğum, niye her şeyi erteliyorsun" demesinin ardından, üç kuruş emekli maaşına rağmen benim için araba kredisi çekeceğini söylemesi hem beni hüzünlendirdi hem de lan gerçekten ben bu işi yapabilirim diye düşündürüp, mutlu etti. İşte annem rüzgar gibi geldi. Rüzgar demişken, bugün İstanbul rüzgardan sallandı da sallandı. Arada da yağmur yağdı ama ne yağma, rüzgar yağmur damlalarını, ok misali insanın yüzüne gözüne batırıyordu. Şemsiyeyi ıslanmamak için değil de bu damlalardan oklara karşı kalkan olarak kullanmak zorunda kaldım.
Bugün bir önemli bi iş daha yaptım. Ama muvaffak olabilecek miyim bilemiyorum. Umudum yok değil ama şüphelerim ve paranoyalarım da yok değil.
Bi de bu sıralar, internetimizin çok yavaş olduğunu farkettik. Daha doğrusu bu durum bizi artık çok rahatsız etmekte lakin şimdi başka planlar içindeyken 20 lira daha fazla verip daha hızlı bir paket almak da hiç de hoşuma gitmiyor. En iyisi hiç şikayet etmemek ve bizim blogda( ki bizim blog dediğim bir belde büyüklüğünde bir nüfusa sahip), kablo neti bizden başka kullananın olmamasına dua edip, biraz daha idare etmek.

0 comments: