RSS

Varol varol varol!!!

Tamı tamına üç saat toplu ulaşım işkencesi sonucunda, eve ulaştım, ilk işim kendimi sıcak duşa atmaktı. Sıcak suyun altında burdan söylemeye utanacağım bir süre kaldım sanıyorum. Bu arada sıcak su, başımdan aşağı akarken, kemiklerim ısınıyor, gevşedikçe gevşiyordum. Hayat nedir ki diye düşünmeye başladım yine, bugün bütün gün yaptığım gibi; işte kafamdan akan sıcak su, şu an hayatımın en şahane zamanı, hiç bitmese, ben öylece sıcak suyun altında kalsam ama öyle olmadı, biraz sonra iyice gevşemeye başladım, yoruldum, küvete kendimi bırakasım geldi, sonra suyu biraz ılıttım, sonra yine ısıttım bu iş uzun bi süre aldı, yaşamak zordu, şu anlar da olmasa diye düşündüm, ölünce şöyle bi sıcak bi suyun altında hiç yorulmadan kalacağımı bilsem, hiç düşünmezdim burdaki şu hayatı yaşamayı diye saçma düşünceler geçti aklımdan, sürekli varoluşumu sorguladım durdum, öyle ki bütün gün bunu düşünmekten başıma ağrılar girdi, sonra sağa sola bişiler yazdım, netten tabii, sonra da bazı dostlarım benim için endişenlendi oysa ki ben tamamen genelleme yaparak hayatın anlamsızlığına verip veriştiyordum, üstüne üstlük de gerçekten mutsuz biriyim, bunun benim yaşadıklarımla, yaptıklarımla, yapmadıklarımla fazla alakası yok, tabi bu aralar aşırı yorgun ve gereğinden fazla hırpalanmış olmam bu duygumu güçlendirmiyor da değil ama gerçekten de hayat her zaman bana aşırı hırs yapacağım bi mecra olmamıştı öyle ki daha dokuz yaşındayken bile ölmeyi istemiştim de yine herkes bayağı endişelenmişti ben de çocuk aklımla buna anlam verememiştim. Tabi şimdi yetişkin bir insanım ve bu durumu çoktan bir matığa oturtmam beklenirdi benden ama kendim şahsen bu hayatta , bu hayatın kurallarına göre yaşamayı hiç becerememeş biri olduğumdan mütevvelli bunu da yapamıyorum, kafam farklı çalışıyor ya da çalışmıyor, bu kimsenin de suçu değil, bu tamamen benim kişisel meselem ve yaşadığım sürece de çözemeyeceğim meselem.

Mesela hep anneme kızmışımdır, her tartışmamızda onu bununla suçlamışımdır, beni dünyaya getirmeye karar verirken bana mı sordu diye, belki de 37 yaşında bi insanın hala bu şekilde konuşmaması gerekir ama nafile. Yarın benim de bi çoçuğum olursa ve bu dünyada olmaktan mutlu olmazsa ben ona ne diyeceğim, hiç bilemiyorum, bu varoluş sorunları, duygusal geçişler, mantığın yolunu kestiği anlar.... ey hayat deyip bu hiç bitmeycek ve n kadar cümleler eşliğinde devam edecek yazının anlamsızlığında boğulmaya devam edeceğim.....

0 comments: