RSS

Sobelendim!!!

Şimdiiii...!!! İlk mimlendiğimde hiç anlamamıştım da bi kaç kere okumuştum beni mimleyen şahsın ne demek istediğini. Bazen bi kerede anlayamıyorum işte:))) Ve mimimi yazarken de başka bi blog sahibiyle de pişti olmuşuz onu da mahallenin delisi vasıtasıyla ögrenmiştim.
Şimdi de mahallenin delisi tarafından Sobelenmişim.:))) Bakalım ne ilginçlikler gelecek başıma ahaahahahhhaaaa.....


1- Blog yazmaya ilk defa nasıl başladım?

Y
eni yaşamımda iş güç meseleleri için plan proje yaparken ki hiç eksik olmaz bendeki bu planlar projeler, Bi web sayfası yapsam , işlerimi oraya koysam, müşteriler sürüyle gelse bana diye düşünürken bi süre sonra bunun altından kalkamayacağımı, beni aşan bi iş olduğunu anladığım bi zamanda sevgilim ÖB'nin kardeşi bahsetmişti bu blog işinden de ben de her şeye atlayan heyecanlı bi tip olarak "hemen yapalım bana yardım edin, öğretin" diye yapışmıştım yakasına. Ve bi baktım "lan hakkaten haa, web sayfası yapmaktan daha kolaymış, benim niye böyle şeylerden hiç haberim olmuyo yaw" demiştim kendi kendime. İşte böylece başladım sanal alemde şeyetmeye.

2- Blog yazılarımın konusu belli bir çizgide olması için çaba gösteriyor muyum? Yoksa içimden geldiği gibi mi yazıyorum?
Tabii, İlk önce ilk heyecan, önce şımardım ilk gün, sonra dedim ki kendi kendime "bu bir günlük olmasın ben zaten günlük tutuyorum. Bu böyle süper bi sanat bloğu olsun, millet benim şahsi meselelerimle boğulmasın, kim ki bu sayfaya hasbel kader girerse, çok eğlensin, ilginç sanatçılardan ve özellikle fotoğrafla ilgili her şeyle karşılaşsın" Fakat tabi bi süre sonra kendime yüklediğim bu ağır görev bana çoook sıkıcı gelmeye başladı, "Yaa üfff yazamıyorum, terminolojim yetmiyor, yeteri kadar okumuyorum, öff pöff" derken kendimi ve bloğumu hayatımın ve duygularımın akışına bırakmanın beni bu ağır sorumluluktan kurtaracağını düşünerek davranış şeklimi değiştirdim ve özel hayatlarını yazan bloglara daha önce alaycı bi yaklaşım sergileyen ben, tükürdüğümü yaladım ve hatta en eğlenceli blogların onlar olduğunu ve onlardan daha çok şey öğrendiğimi fark ettim. Şimdi ben de bazen en mahrem şeylerimi büyük bir edepsizlikle yazıyorum ve çok eğleniyorum bazen ciddi sanat olaylarından bahsederek kendimi iyi hissediyorum ki şu sefil hayatımda sanattan kopmadığımı hatırlatıyorum kendime bazen de en sıradan olaylardan bahsedip kendimi yalnızlıktan kurtarıyorum. Ama çoğunlukla komik olmak çok hoşuma gidiyor çünkü beni okuyan kişileri gülümsettiğimi düşünmek acayip eğlendiriyor beni. Zaten hayat çok zor beah, çoğunlukla göz yaşı ve hayal kırıklıklarıyla dolu amaaaannn....

3- Blog yazmak için gün içinde bazı şeylerden feragat ediyor muyum?

Aslında etmediğimi sanıyorum ama bi oturunca pc nin başına bütün dünyamdan vazgeçiyorum. Önce maillerime bakıyorum ve çalışacağım programları açıyorum ki nete çok takılmiim ama aklımda da yazacak bi şeyler varsa saatler nasıl geçiyor hiç farketmiyorum. Sonra da o blog senin bu blog benim derken bi bakıyorum kıçımı hiç kaldırmamışım pcnin başından. sonra işlerim yığılıyor, yemeklerim yanıyor, bi şey yemeyi unuttuğum da oluyor. Bazen ÖB'yle beraberken şöyle bi pcnin oraya doğru yönlenince hemen kızıyor bana " Yine mi pc nin başına geçeceksin yaaa..."diyerek de ben de hemen çark edip yok yaaa sinemalara bakalım diye şey etmiştim falan diye salak bahaneler uyduruyorum da yemiyor tabi:))) Ve sonuç olarak farkında olmadan her şeyden feragat ediyorum ama bu durumdan en kısa zamanda kurtulmam lazım. En iyisi ben spora falan başlimm Yahu!!!

4- Blog yazmak benim için eğlenceli bir uğraşken şimdi artan bekleyiş yüzünden zorunlu bir hal almaya başladı mı?

Y
ok ama öyle bi şey olursa zaten bu ağır sorumluktan çok fena stress altına girer ve kendimi imha ederim. Zaten beni okuyan da kaç kişi var ki , sen ben bizim oğlan misali desem yalan olmaz yani!:)))

5-
Blog yazmayı daha ne kadar sürdüreceğim?

Bazen yazacak bi şeyim olmuyor ve hiiç yazmıyorum, bazen bi şeylere kızıyorum, bir daha yazmayacağım, sileceğim bu bloğu diyorum, bazen de iyi ki yazıyorum bak ne komiğim diyorum. İşte gel gitleri çok olan bir insan olduğum için ne bok yiceemi bilemediğim anlarım çok oluyor hayatımda. Walla ben de bilmiyorum ama bi tür bağımlılık yaptığı da kesin ama çoğu zaman çook eski alışkanlıklarımı da bi seferde hiç düşünmeden hayatımdan çıkartabiliyorum. Ne bilimm işte ben de bilmiyorum ki, gelecekle ilgili hiç bi fikrim yok şu an!!! Ve yazıyorum, çiziyorum, çekiyorum, copy paste yapıyorum.....


Şimdiiii sıra bende . Ben sobelendim ve oyuna dahil edildim ve ebe ben oldum şimdi ben de
gay kedi 'yi, persona'yı,goodle da kestane nasıl haşanırı ararken karşıma çıkan ve şöyle eşelediğim ve samimi bulduğum blog bizim pastane yi sobeleyim bari ve çinko beyazı sana diyorum, artık güncelle şu blogunu sobe sobe sobe daha bi kaç tane daha tesadüfen rastladığım bi kaç güzel blog daha vardı ama şimdi bulamıyorum. Neyse bi dahaki sefere diyelim.


1 comments:

gaykedi dedi ki...

ben sıramı savdım, hem bu arada blogumda linkini de eklemiş oldum :)