RSS

Düğün Dernek!!!

Dün iş icabı bir Gelin'in peşinde deklanşöre bastım durdum. Önceleri böyle işlere burun kıvırırdım. İlle de moda fotoğrafı çekmek lazım derdim, ya da yaratıcı, sanatsal işler peşinde koşmak.Ve bu işin kuramının da iyice belletilmesinden olsa gerek kabuğuma çekilir, öyle de olmaz, böyle de çekmem, ben bunu yapamam falan filan diye kendi kendime mızıldanıp dururdum. Hani sinema sanatçılarına sorarlar; Sanat için soyunur musun, opüşür, sevişir misin diye, benim ki de bu hesaptı aynen, onu yapmam bunu yapmam derken baktım, devran dönüyor ben de bu döngünün dışında kalıvermişim.

Şimdilerde kaldırdım kurallarımı. Çünkü hiç makinama dokunmaz olmuştum son yıllarda. Artık her bi şey için basıyorum deklanşöre, okuldaki idealist tavırlarımı bi süreliğine erteledim. Ve dün bir gelin belgeseli tadında bir iş yaptım. Çok da eğlendim. Aslında ben hep vizörün arkasından olan bitenleri izliyordum ve sanki kimse benim olanları izlediğimin farkında diildi. Tam bir voyeristtim dün. Önce kuaför faslı, sonra giyinme, sonra stüdyo fotoğrafları için ayarlanan fotoğraf stüdyosuna gidiş, hatta orda fotocu ustaya asistanlık yapış, -niye öyle bişi de yaptıysam,huy işte, durup kenarda izleyemedim. Ama hiç işine de karışmadım. Üstruplu bi şekilde asiste ettim ustayı. O da memnun kaldı. Hatta bana "gel senin de fotolarını çekelim hediyem olsun" dedi de ben de olur dedim ama içimden de ah beah ustacım bizim meslekler aynı zati diye geçirdim-sonra da kız evine gidiş ve damadın kız evine girişi. Daha önce duymuştum, tv'de ya da bir filmde izlemiştim ama İlk defa böyle bir ritüeli birebir yaşıyordum. Önce davul zurna geldi. Evin içinde dam bada dam dama dama dam dam bada... Ve gelin damat bir iki döndü oynadı sonra havaya paralar saçıldı. Bizim davulcu zurnacı ikilisi paraları hoop cepe toplayıp indiler aşağıya, ardından gelinin erkek kardeşi süslü püslü kırmızı bir kuşağı üç kere gelinin belinde dolandırdıktan sonra bağladı ve herkes elini dua konumuna getirip, dua etmeye başladı. Evde büyük bir sessizlik oldu. Önce damadın amcası ki bu arada damadın babası kız almaya gelmezmiş adet olduğu üzre, ne diyordum haa evet amca önce sesli bi şekilde hayır duası etti yeni çifte sonra da sesini alçaltarak duasını okumaya başladı ve evdeki bütün kalabalık fısıltı şeklinde amcaya eşlik etti hep bir ağızdan.İşte o an ben n'apcanı şaşırmış bir insan olarak gerçekten ne yapcamı bilemedim ve vizörümün arkasına saklandım, arada da reflex olarak bir iki kare çekmişim, sonradan farkettim. Derken dua bitti ve herkes ellerini yüzlerine sürdü sonra gelinin annesi ve babası çok duygulandılar ve ağlamaya başladılar tabi gelin de içlendi bu duruma ve tam kendini salacakken, neşeli biri ortamı yumuşattı ve gelin ağlamaklı ruh halinden uzaklaştı ve makyajı akar diye tedirgin olan yakınları da bir ooh çekti. Bu duygu selinin ardından bir kargaşa başladı. O an ezilme tehlikesi ile kendimi kapıdan dışarı atmak istedim ama kapıyı gelinin kardeşi tutuyor ve kapının açılmadığını söylüyordu. Sonra erkek tarafı kapıdaki kıza para verdi ve kız kapıyı açtı, meğerse bu da adettenmiş, kapı açılır açılmaz kapıdan kendini ilk atan kişi oldum. Sonra aşağıda davulcu zurnacı ikilisi yine başladılar çalmaya ve yine topladılar paraları.

Herkes arabalara doluştu. Ben de boş bulduğum bi araca attım kendimi, hiç tanımadığım birilerinin aracına. Daha doğrusu ben avanak bi şekilde etrafımdaki kalabalığı seyrederken gelin yönlendirdi beni bu boş araca ahahaha...Arabadakiler hemen sordular bana hangi taraftanım diye, ben de tereddüt etmeden kız tarafıyım dedim. Ahahahah... Eeee bir nevi de öyleydim yani. Bütün günümü gelinle geçirmiştim. Sonra konvoy yola çıktı. Herkes korna çalıyordun. Bi süre sonra dayanamayıp müdahale ettim ve trafik polisinin bu kadar gürültüye ceza yazıp yazmayacağını sordum aracı kullanana. O da " hiç bi şey olmaz, zaten polis yazmak isterse her durumda yazar. Hem bu gelin konvoyu n'olcak ki" dedi. Ben de sustum tabii.

Derken düğün salonuna gelindi. Artık benim işim bitmişti. Bu birbirine aşık çifti son bir kez fotoğraflamak istedim zira gelin bekleme kısmında nefis bir ayna vardı ama salonun fotoğrafçısı kartal gibi çiftin üstüne atlayınca artık benim de gitme zamanımın geldiğini farkettim. Gerçi ben de düğüne davetliydim, hatta yerim bile ayrılmıştı fakat bütün gün yaşadıklarım düğün gibi bir şeydi benim için ve gerçekten de çok yorulmuştum bu sebeple teşekkür ederek ve çifte mutluluklar ve iyi eğlenceler dileyerek ayrıldım.




gelin bebek şurdan,gelin damat şurdan, el yapımı çalgıcı bebekler de ahan da şurdan

4 comments:

Adsız dedi ki...

yakın zamanda o yazarken yorulduğun adet ten olan ritüellerin hepsi için kabak benim başıma patlayacak ....


tek fark ben fotoğraf çekmek yerine yüzlerce konuğu ağırlamak hoşlamak ve düğünü organize etmekle mükellef olacağım ....



bu arada hem düğün sahibi hem organizatör hem host hem de her bişey olmak ve tüm ritüeli eksiksiz yapmak bana kakalanmış mecburi görev ....



GERGİNLİK YOK RELAXXXX :p

arzın merkezine yolculuk dedi ki...

Bence de gerginlik yapma. Bunu tek gecelik bir oyun gibi düşün. Gerçi uzaktan davulun sesi hoş geliyor da yakından hakkaten de insanın kulağını ziker bir hal alıyor. Ama yine de her şey bir oyun işte. Ve sen bu oyunda mecburen yer alacaksan, eğlenmene bak, eğlenirken biraz yorulcaksın ama
düşünsene sen şimdi bu yaşadıklarından ne hikayelerle dönersin geriye.

Kolay gelsin!!!
Gerginlik yoook!! :)))

Adsız dedi ki...

hikayeler olacak elbette hemde en alasından ama bir an önce olduda bitti maşalla modunda sakin sakin evimde yayılmak istiyorum

arzın merkezine yolculuk dedi ki...

Sabreeeet...
Yarın da oldu da bitti maaşallah dediğimizi duyar gibiyim.
Zaten bütün bu gerekli gereksiz yorgunlukların yaşanması da evinde rahat rahat kıçını yaymana daha da anlam kazandırır. Biraz sabırr!!!!
Hadi bakalım!!:)))
N'apalım başa gelen çekilir:)))
Sonuç kesin iyi olcak Hahahha...